GOOGLE NEURAL MATCHİNG NEDİR? SİNİRSEL EŞLEŞTİRME ALGORİTMASI NELER İÇERİYOR?

Google yapay zekâ çalışmalarını aşama aşama ilerleterek hem algoritmasına yeni özellikler ekliyor hem de önceki güncellemelerin üzerine dolgular yaparak geçmiş güncellemeleri optimize ediyor. Google yetkilisi Danny Sullivan’a göre şu anda arama sorgularının %30’luk bir kısmında Neural Matching kullanılıyor. Son 6 aylık zaman diliminde ise bu oran %15 idi.  Aslına bakarsanız Google kendi geçmişine nazaran oldukça fazla bilgi paylaşmış durumda. Çünkü Google algoritmalarının detayları hakkında konuşmayı tercih etmeyebiliyor. Mesela hangi farklı algoritmaların hangi farklı düzeylerde öneme sahip olduğu çoğu zaman bilinemiyor.

Tabi bu noktada tahmin yürütebileceğimiz alanlar da bulunmakta. Mesela Google kendi araştırma makalelerini yayınlayabilen küresel dev bir kuruluş. Hatta dünyadaki birçok üniversiteden daha fazla sayıda akademik makale yayınlayarak 1. Sınıf akademik bilgi de üretiyorlar. Bu noktada en büyük avantajları kendileriyle çalışan bilim adamlarına normal şartlarda hiçbir bilim adamının bulamayacağı ölçüde yüksek veri kapasitesi sunabilmesi.

Google Neural Matching algoritması yalnızca arama sorgusu ve web sayfaları verilerini kullanarak arama sorgularıyla - web sayfalarının başarıyla eşleştirilebileceğini açıkladı. Bu algoritma her an her konumda kullanımda olmayabilir veya bir grup algoritmanın parçası olarak kullanılabilir olsa da, bir “sinirsel eşleştirme” algoritmasının nasıl çalışabileceğinin de örneğidir. Bu kadar büyük bir veri bloğunun neural matching kapsamında sinonimsel değerlendirilmeye tabi tutuluyor olması ise yapay zekânın marifeti. Yani Google fikir yapıları ile kelimeleri eşleştirerek belirli kavram grupları oluşturuyor. Bu eskiden mümkün olamıyordu çünkü insanların bu tip bir düzenlemeyi tasarlaması kadar yöneterek süreklilik göstermesi için milyarlarca dolarlık kaynak harcaması yapmak gerekiyordu. Şimdiyse yapay zekâ yavaş yavaş bunu yapmak için ilerliyor.

Buradaki kritik nokta Google’ın bugün geldiği noktada bambaşka bir bakış açısına sahip olmasıdır. Google insanların arama bilişselliği ile olası sorulara çözüm üretenlerin bilişselliği arasında farklı bağlar olduğunu kabul etti ve bu fark için çözümler üretmeye başladı (tahminen 2017 yılı içerisinde). Yani aslında daha önceki makalelerimizde de bahsettiğimiz üzere ;derin öğrenme (deep learning), bu mantık çerçevesinde eldeki verilerle kendisine bir sinir ağı örüyor.  Belgelerin alakalarının sıralanması ile oluşturulan koleksiyonlar zamanla AI’nın  (yapay zekânın) Google’ın tamamını kendisinin yoğurması ve artık siz bana uyun demesiyle sonuçlanacaktır.

GOOLE NEURAL MATCHİNG’İN SEO ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELER OLACAK?

Yeni algoritmamız sadece web sayfası metinlerini değil olabilecek tüm veri tiplerini bir arama sorgusu komutu ışığında ilgili web sayfası ile eşleştirmektedir. Bu noktaya gelirken de On page seo ve off page seo notlarınız, trustrankleriniz ve backlinkleriniz, anlamsal – semantik düzeyde alaka eşleştirmelerine göre kategorilendirilmektedir.  Google bu noktaya Derin alaka eşleştirme düzeyi yani Deep Relevance Matching Model / DRMM demektedir. Bu açıdan bakıldığında https://www.semrush.com/ , www.moz.com  ve https://tr.wordpress.org/plugins/wordpress-seo/ anahtar kelime araçlarına eş anlamlı kelime grup bulma kısmı ekledi. Eşanlamlı kelimelerin arama motoru botlarınca anlaşılabilir olması demek sitelerin Google ile iletişiminde bir sonraki gelişmiş anlayış modelini de kullanıma sunduğunu göstermektedir. 

Bu anlatılanları eski bir atasözümüz ile eşleştirebiliriz. Google artık “leb demeden leblebiyi anlamak” istemektedir. Google artık kelimelerin içerisinde bariz ya da saklanmış kavramsal temsilleri kendisinin anlayabileceği algoritmik fotoğraflara dönüştürmektedir. Bu fotoğrafları da aynen bir fotoğraf albümüne yerleştirir gibi aynı yerde toplamakta ve kullanmaktadır. Yani artık siz seo yöneticileri de bir anahtar kelimenin eş anlamlısını ya da spinlenmiş halini kullanırken 2 kere düşünmelisiniz. Google artık kendisine yardımcı olmak için özel çaba sağlayan siteleri öne almak ve onlarla çalışmak istiyor (ki çok haklı).

PEKİ, YA ŞİMDİ NE OLACAK?

12 Mart 2019 tarihinde gerçekleşen bu güncellemenin ardından internet dünyasının kulisleri oldukça hararetli tartışmalara girmişti. Onlarca sektörde on binlerce bilindik site sıra kaybı yaşamış ve hafif çaplı bir panik havası doğmuştu. Özellikle sağlık sektörü bu güncelleme için sesini yükseltmiş ve kendilerine haksızlık yapıldığını belirterek şikâyetçi olmuştu. Bu son güncelleme ile büyük düşüş yaşayan sitelerde orta düzeyde iyileşme sağlanabildiği görülmektedir. Yani 2018 ağustos ve 2019 Mart arasında Google kendi optimizasyonunu gerçekleştirmiştir.

Özellikle John Mueller (Google sözcüsü) ,ne yardan ne de serden vazgeçmeyerek olası problemlerin Google’ın görüş açısı içerisinde olduğunu ve problem yaşanıldığında bunun mutlaka değerlendirildiğini belirtti. Bizim fikrimiz ise şu yönde. Google bütün gücüyle küresel bir yapay zekâ oluşturan ilk firma olmak için büyük çaba sarf ediyor. Bu süre zarfında gelirlerinde değişiklik olsun istemiyor ve olası problemlerde seo uzmanlarını peşinde koşturuyor. Bu hem kabul edilebilir hem de dikkat etmemiz gereken bir konu. Dikkat etmemiz gereken nokta başka konu başlıklarında jeopolitik anlamda ele alınan tarihin sonu geldi mi sorusu ile alakalı. Her bilgiyi kategorilendirip sıraya sokan bir kuvvet buluğ çağı bittiğinde kendisini nasıl ifade edecek? Sanırım bunu hepimiz göreceğiz.

Hazırlayan:

Dr. Barış Tunçbilek

Tunçbilek Reklam Dijital Strateji Yöneticisi

Uyarı: Blogumuz içerisinde yayınlanan özgün içerik; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve FSEK ‘nun 71. maddesi tarafından gerek cezai gerekse hukuki yönden Tunçbilek Reklam Ltd. Şti. adına korunmaktadır. İzin almadan ve kaynak belirtilmeden kullanılamaz.